Erzincan'da 20 yıldır geleneksel sokak oyunlarını araştıran ve 140 oyunu kitaplaştıran Erzincan Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Ahmet Terzioğlu, bu oyunları gelecek nesillere taşımak için büyük bir çaba sarf ediyor. Gelişen teknoloji ve sosyal medyanın çocukları ve gençleri fiziksel aktivitelerden uzaklaştırdığını gözlemleyen Terzioğlu, geleneksel oyunların önemini vurguluyor. Çocukluk döneminde sokakta oynanan oyunların sağladığı sosyalleşme ve arkadaşlık bağının benzersiz olduğunu belirtiyor. Terzioğlu, bu oyunları sadece eğlence aracı olarak değil, sosyal becerilerin geliştirilmesi ve kültürel mirasın korunması açısından da değerlendiriyor. Kitabında yer alan oyunlar, görsel anlatım ve tekerlemelerle zenginleştirilerek gelecek nesiller için kolay anlaşılır bir hale getirilmiş. Ayrıca Binali Yıldırım Üniversitesi de bu çalışmayı destekleyerek, geleneksel oyunların tanıtımı ve yaygınlaştırılması için önemli bir adım atmış oluyor.
Geleneksel Oyunlar ve Sosyalleşme
Dr. Terzioğlu, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte çocukların ve gençlerin arkadaşlık bağlarının zayıfladığını, geleneksel oyunların ise bu bağları güçlendirdiğini savunuyor. Çocukluk döneminde mahalle ve köylerde oynanan oyunlar aracılığıyla kurulan arkadaşlıkların, hayat boyu süren güçlü bağlar oluşturduğunu vurguluyor. Günümüzde ise sosyal medyadaki geçici arkadaşlıkların yerini, sağlam ve kalıcı dostluklar kurma fırsatı sağlayan geleneksel oyunların alması gerektiğini belirtiyor. Kitabında yer alan "Kuyuya Fındık Atma" ve "Para Taşlama" gibi oyunları üniversite öğrencileriyle birlikte oynayarak, bu oyunların hala ne kadar eğlenceli ve sosyalleştirici olduğunu gösteriyor. Ayrıca geleneksel oyunların, çocuklarda problem çözme becerilerini geliştirdiğini ve kültürel kimlik bilincini güçlendirdiğini de ekliyor. Öğrencilerin de bu görüşü destekleyerek sokak oyunlarının sosyalleşmede çevrimiçi oyunlardan daha etkili olduğunu vurguluyorlar.
Spor Branşı Olarak Geleneksel Oyunlar
Türkiye'de geleneksel oyunların spor branşı haline getirilmesi fikrini öne süren Terzioğlu, bu oyunların müsabakalarının düzenlenebileceğini, hatta Türkiye ligi kurulabileceğini belirtiyor. İtalya'da bocce oyununun yaygınlaşması ve spor dalı haline gelmesi örneğini vererek, benzer bir yaklaşımla "Mozo" gibi Türkiye'deki geleneksel oyunların da ulusal ve uluslararası alanda tanıtılıp yaygınlaştırılabileceğini savunuyor. Üniversitelerin beden eğitimi ve spor bilimleri bölümlerinde geleneksel sokak oyunlarının seçmeli ders olarak okutulmasının da faydalı olacağını düşünüyor. Bu sayede hem genç nesiller bu oyunlarla tanışacak hem de kültürel miras korunarak geleceğe taşınacak. Türk dünyası ile iş birliği yaparak, bu oyunların farklı kültürlerdeki benzerleriyle karşılaştırılması ve ortak festivaller düzenlenmesi fikrini de destekliyor. Bu, hem kültürel zenginliği artıracak hem de farklı kültürlerin birbirini tanımasına olanak sağlayacak.
Öğrenci Görüşleri
Erzincan Üniversitesi öğrencileri de sokak oyunlarının sosyalleşme ve iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağladığını vurguluyor. Özellikle çevrimiçi oyunların şiddet içerikli olabileceğini belirten öğrenciler, sokak oyunlarının çocukların daha arkadaş canlısı ve sosyal bireyler olmalarına yardımcı olduğunu düşünüyor. Öğrencilerin gözlemleri, geleneksel oyunların eğitimde ve sosyal hayattaki önemini daha da net bir şekilde ortaya koyuyor. Çevrimiçi oyunların sunduğu sanal dünyanın yerini, gerçek hayatta kurulan sosyal bağların alması gerektiğine dikkat çekiliyor. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimleri için geleneksel oyunların öneminin vurgulanması, gelecek nesillerin sağlıklı bir şekilde yetişmesi için büyük önem taşıyor.